10 Kasım 2011 Perşembe

Uçabilir miyim?

Uçmak nasıl bir duygudur acaba? Özgürlük mü güzelliği? Herkese, her şeye yukarıdan bakabilmek mi cezbedici olan? Sonsuzluk mu yoksa zirvede olmak gibi bir şey mi? -o- Geçenlerde yeni vizyona giren Anadolu Kartalları’nı izledim. Hava Harp Okulu’ndaki gençlerin her birinin uçmak ve pilot olmaktaki amaçları, hedefleri ve hırsları farklıydı. Amaçlarına ulaştıklarında ise hala eksik bir şeyler vardı. Yerde bıraktıkları… İçlerinde kalanlar… Yarım kalmışlıklar… Film o duyguyu bize vermeye çalışırken Manga’nın “Tek Yön Seçtiğin Tüm Yollar” şarkısı devreye girdi. “Bedenin özgür kalsa neye yarar? Acıtır ruhunu içinde kalanlar Dönemezsin artık geriye, Tek yön seçtiğin tüm yollar “ -o-
Herkesin uçması farklıdır bence. Mesela benim uçmaktan anladığım; korkularımı, endişelerimi bırakıp isteğim o yere çıkmak. O yer sonsuzluk, bir nevi ölümsüzlük bence. Peki bunun için çalışıyor muyum? İşte bu muamma. Çünkü o korkuları bir kenara bırakamıyorum. Biraz daha açayım beni tanıyanlar biliyor ben hep bir yazar olmak istedim. Ve artık basılı kitabımın sayfalarını parmaklarımla çevirmek istiyorum, birilerinin elinde kitabımı görmek, sevdiklerime verirken içine küçük notlar yazmak... İşte benim küçük dünyamda uçmak bu! Ama bazı endişelerim var. Bunun için yetersiz miyim yoksa geç mi kaldım? Silinip gider miyim, raflarda kaybolur muyum...? Satması ya da satmaması umurumda değil ama ben hep yazmak istiyorum zira bir kitapla yetinmek değil hedefim. Geleceğe uzanmak istiyorum, çünkü benim sonsuz göğüm gelecek! İşte bunu yapmam için de yarım kalmış hiçbir şeyi bırakmamam lazım hayatımda. Çünkü onu da yarım yapmak istemiyorum. Ne zaman kitap çıkarıyorsun artık diyen herkese "demlenmeyi bekliyorum" diyordum. Ama sanırım artık o kadar bekledi ki ocağa koyduğum o şey, acılaşmadan, altı yanmadan bir an evvel başlamalıyım bu işe. Acaba gerçekten uçabilir miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder